22 Temmuz 2010 Perşembe

Galatasaray savunması, Servet ve Maradona...


Galatasaray , son üç yıldır transfer politikasında , oyunu hızlı oynayabilen ve teknik oyunculara yöneliyor , Baroş gibi hızlı ve teknik bir forvet , Elano gibi çabuk , zeki ve teknik bir oyunkurucu , Keita,Pino gibi teknik ve hızlı kanat oyuncuları gibi.

Takımda her sene en az 5-6 tane Turkcell Süper Lig standartları üstünde  futbolcusu olduğu halde son 4 senedir hiçbir başarısı yok. Bunun sebebi kadroda bulunan 5-6 üst düzey futbolcunun da hücum oyuncusu olması.

Lorik Cana transferi ile o bölgeyi güçlendirmek amaçlandı ancak , geri dörtlüye şöyle baktığımızda,   Servet , G.Zan ve Hakan Balta  çok yavaş oyuncular, birde bu üç oyuncunun aynı anda oynaması , zaten hızlı forvetler tercih eden Anadolu takımları karşısında sürekli bocalanmasına neden oluyor.

Galatasaray'ın  kaybettiği puanlara bakıldığında , büyük çoğunluğu deplasmanda ve Anadolu takımlarına. Servet ve Gökhan Zan ikilisinin yerine şuan Maldini futbola geri dönse, bu ikiliden daha hızlı oynayabileceği kesindir.


Frank Rijkaard bunu göremiyor demiyorum , Rijkaard'da gördüğü için sürekli yönetime Servet'in takımda yer bulamacağı raporunu sunuyor. Ancak Galatasaray yönetimi sanırım Gökhan ve Servet'e bir şans daha verecek ki bunu da Fenerbahçe ile oynanan hazırlık maçında görmüş olduk. 



Akşamki hazırlık maçında Andre Santos'un oralara gelip aradan kaçabilmesi de yine bahsettiğimiz "ağır"lıktan kaynaklanmaktaydı. Geçtiğimiz günlerde Servet yaptığı açıklamada "Puyol'un benden ne fazlası var, oda topu kesip arkadaşlarına veriyor, Barcelonada oynasam Maradona olurdum" diye  buyurmuştu.  Servet'in sadece La Liga maç özetlerini Ntvspor'dan takip ettiği her yönüyle belli oluyor.  Hala türk futbolunda her kafa vurabilen uzun boylu oyuncuya "hava hakimiyeti yüksek" denildiği için yanlış birşey de söylememiş Servet. Çünkü Türkeye'de kafayı vurduktan sonra topun kime gittiğinin önemi yok..Önemli olan vurmak.

Galatasaray'ın gelecek sezon da Servet -Gökhan ikilisi ile oynaması , hem kendi intiharı , hem Frank Rijkaard'ın sonu olacaktır. Kim bilir belki de Adnan Polat'ında...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder