24 Temmuz 2010 Cumartesi

Generali olmayan bir ordu oluşturmak...

Futbolseverler bugüne kadar çok büyük yıldızlar gördü.Şekerbegoviç,Rıdvan,Amokachi,Anelka,Ortega , Felipe ve daha başka birsürü isim. Bunların bazıları çok büyük efsaneler oldu kulüplerinde... Bazıları ise dikiş tutturamadı (bu deyimden nefret ediyorum) . Ancak bugüne kadar yukarıdaki isimlerin hiçbiri takımın "generalliğini" yapamadı. Ne Rıdvan , ne Amockachi hiçbir zaman takımda bütün oyuncuların onu gördüğü zaman kendine güveni gelen , arkadaşlarına cesaret veren bir oyuncu değildi ve olamadı da.


Ancak  Galatasaray'da Hagi böyle bir oyuncu olabilmişti o zaman kadar Türkiye'de...Takımın tek generali. Hagi , Galatasaray için herşeydi , lig maçlarında ayağı takılıp düşse faul çalınan , rakip oyuncuların sakatlamayı bırakın , mücadeleye girmeye korktuğu bir isimdi. Hagi Galatasaray'ın efsanesiydi , ama Hagi Galatasaray'da efsane olmamıştı. Çünkü İspanya'nın en büyük iki kulübünden biri olan , Barcelona'da oynuyordu , ve kariyerinde birde Real Madrid ismi vardı. Hemde tam 2 sezon 65 maç.


İşte Fenerbahçe'nin 2000'li yılların başında çektiği bu "10 numara" sıkıntısı , 2003 yılına kadar sürdü. Ancak 2004 yılının başında , bir oyuncu geliyordu. Brezilya milli takımında oynayan , ama hiçkimse tarafından ne yapacağı bilinmeyen , ufak tefek bir adam geliyordu kurtarıcı olarak. Üstelik bu çok tanınmayan adam , Avrupa'da bile oynamadığı halde tam 1 sene boyunca Fenerbahçe'yi peşinden koşturmuştu.




 Yıl 2004 olduğunda  bu ufak, tefek adam İstanbul'a geliyordu , kim bilebilirdi ki o gün , bu Alex De Souza ismindeki adamın , tam bir kapalı kutu olan bu oyuncunun , Fenerbahçe tarihinin en büyük oyuncusu olacağını , 100'ü geçik gol ve asist yapacağını , Fenerbahçe'yi başarıdan başarıya koşturacağını ... O an için kimse bilemezdi , tahmin bile edemezdi. Hele birde bir yabancı oyunucunun en fazla 2.5 sene durduğu ülkemizde , istiktarın hiçbir anlamının olmadığı ligimizde...

Alex De Souza'nın gelişi ile Fenerbahçe bir derbi canavarı olup çıkıyor ,  bu küçük adamın sihirli ayaklarının attığı paslara hiçbir rakip savunma oyuncusu engel olamıyordu. Ancak hiçbir zaman eleştrilerden tam olarak kurtulamadı... "Efsane" statüsüne kavuştuğu , 2008-2009 yıllarında bile "koşmuyor" diyerek  eleştrenler de oldu. 


Ve artık Alex o ilk geldiği gün gibi , genç adam değil. Fenerbahçe'nin efsanesi artık futbolunun son zamanlarını yaşıyor ve yaşı artık 32. Bunun farkında olan Fenerbahçe yönetimi , bu sezondan itibaren "10"suz bir takımın temellerini atmaya  başladı. Alex gittiğinde büyük sarsıntı yaşamamak için genç ve  hızlı oyuncular ile kadrosunu güçlendirmeye başladı.


İlk hamle olarak Chelsea patentli , Miroslav Stoch'un transferi , daha sonra yapılan İssiar Dia transferi  Alex' sizliğe alışmanın ilk hamleleri. Fenerbahçe , Alex'in yokluğunda artık 10 numaralı sistem vazgeçecek gibi görünüyor. 

Ankaraspor'da  Alex'in görevini Neca'ya yaptıran ve çok da iyi sonuçlar alan Aykut Kocaman , şüphesizki Alex'in olduğu son 1 veya 2 seneyi çok iyi ve başarılı geçirecektir.  Alex de Souza'nın sakatlandığı yada cezalı olduğu zamanlarda çıkacak  kadro ,   3 ortasaha oyuncusu , kanatlarda Stoch ve Dia , ve tek forvet şeklinde oynayacaktır. Ve böylece Alex'in yokluğunda yaşanacak sıkıntı minimuma inecektir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder